İlkbahara uyandığımız şu günlerde bir akşamüstü hayal edin…
Hafif bir esinti parmak uçlarında ilerleyerek pencereden içeri süzülüyor ve bembeyaz duvarlarda yumuşak gölgeler bırakıyor. Uzaklarda birisi hafif bir müzik dinliyor ve notalar odadaki tüm yüzeylerde adeta dans ediyor. Meltem esintisiyle kıpırdayan perdelerin hışırtısı mutlu anıları geri çağırıyor. Artık o an, orada yalnızca romantizm ve geçmiş zamanların fısıltıları var…
Güçlü renkler, ipeksi dokular, klasik desenler… Bunların tümü Tarabya Koleksiyonumuzdaki birbirinden şık kumaşları anlatıyor. Klasik kumaşları seviyoruz… Fakat bu klasik kumaşları çarpıcı renklerde hayal etmeyi daha çok seviyoruz. Lacivert ve fuşya gibi… Fazla söze gerek yok, bu iki renkle yaratabileceğiniz atmosfer tam da bu fotoğraflarda gördüğünüz gibi benzersiz ve hayranlık uyandırıcı…
Siz de evinizi dekore ederken cesur renk tercihlerinde bulunmaktan yanaysanız, Tarabya Koleksiyonu’na bir de bu gözle bakın…
19. yüzyıl Rusya’sı… Şaşaalı mekanlar, gösterişli kıyafetler, gözümüzün önünde bir anda değişen set dekorları, muhteşem müzikler, etkileyici dans sahneleri ve tabiki renkler ve bize anlattıkları… Joe Wright’ın yönetmenliğini yaptığı Anna Karenina, neredeyse tüm film boyunca bir tiyatro sahnesinde geçiyor. Akıp giden sahnelere kendinizi kaptırırken, kostümlerin şıklığına ve detaylardaki özene kayıtsız kalamıyorsunuz.
Persan Jazz Koleksiyonu yeni bir anlayış ile ortaya çıkan, genellikle tül kumaş üzerine geliştirilmiş bir konsept koleksiyon. Jazz, modern desenli teknik kumaşlardan oluşuyor. Örneğin, lazer tekniği ile kesilmiş, yakma yapılmış, metal, rafya, bambu, sim ve misina gibi özel iplikler kullanılarak dokunmuş, payet nakışlı tüller, koleksiyonun sizinle paylaştığımız küçük bir kısmı.
