Tarabya Koleksiyonumuzun fotoğraf çekimleri için mekan araştırırken çıktı karşımıza Anemas Zindanları. Tarihi ve mimari özelliklerini araştırınca o kadar etkilendik ki hiç düşünmeden kararımızı verdik, çekimlerimizin bir kısmını mutlaka Anemas’da yapmalıydık. Prodüksiyon açısından zor bir çekim oldu fakat kesinlikle fotoğraflar tam da hayal ettiğimiz gibi oldu.
Anemas Zindanları Bizans döneminin en büyük saray komplekslerinden biriymiş. Blaherne Sarayı’nın bir parçası olan Anemas Zindanları, Haliç’e yakın eski sur duvarlarına bitişik olarak inşa edilmiş 14 hücre odasından ve bu odaların altındaki iki katlı bodrumdan oluşuyor. Bizans’tan günümüze ayakta kalan tek yeraltı zindanı olan, tarihi ve mimari özellikleriyle dünyada başka benzeri bulunmayan Anemas Zindanları adını Arap asıllı bir Bizans askeri olan Mikhael Anemas‘tan alıyor. 1107 yılında İmparator I. Aleksios Komnenos’a karşı suikast girişimi tasarlarken yakalanan Anemas, suçunun cezasını zindandaki bir kuleye hapsedilerek çekmiş, gözlerine mil çekilip kör edilmesini ise imparatorun kızı Anna engellemiş. Anemas’ın ardından İmparator I. Kommenos, İmparator Isaakios ve oğlu Aleksios, veliaht Andronikos Palaiologos ile Sultan I. Murad’ın oğlu Savcı Bey gibi birçok ünlü kişinin de tutuklu kaldığı zindanın fetihten sonra ne amaçla kullanıldığı bilinmiyor.
Blakhernai Sarayı’na ait oldukları anlaşılan mahzenler ve kuleler oldukça geniş bir kompleks oluşturuyor. Üstünde 16. yüzyıl sonlarında inşa edilen İvaz Efendi Cami’nin bulunduğu terasın önünde bulunan bitişik kulelerden birine Anemas, diğerine ise İsaak Angelos Kulesi deniliyor.
Bizans döneminden bu güne kadar ayakta kalmış bir yapının içerisinde bu güne dair bambaşka bir şey yaşamak gerçekten çok etkileyici değil mi?