Londra denince akla gelen ilk şeylerden biridir parklar. Şehrin merkezinde çok geniş alanlara yayılmış olan parklar, sokakların karmaşasından kaçmak isteyenlere huzur ve sukunet sunar.
Biz de gezimiz sırasında, yoğun geçen bir günün ortasında kendimizi Thames’in güneyinde yer alan Battersea Park‘ın sessizliğine bıraktık. Battersea Park’a, hareketli alışveriş caddesi King’s Road’un bulunduğu Chelsea’den sadece bir köprü geçerek ulaşılabiliyor. Burada geçirdiğimiz birkaç saat sonucu topladığımız enerji ile Chelsea sokaklarına dinlenmiş olarak geri döndük, tabi fotoğraf makinamızdaki güzel karelerle… İşte onlardan birkaçı.
Sessizliğin tadını çıkaran sadece biz değiliz…
Kırmızı Battersea‘ye çok yakışıyor…
2 Comments
çok güzel fotoğraflar,gitmesek de ,fotoğraflara bakmak bile rahatlatıyor.
Merhaba Bilge Hanım,
Yorumunuz için çok teşekkür ederiz.
Hoşçakalın…